Evrensel boyutlarda insani değerlere sahip olup daha gelişkin bir dünya yaratma
sürecinde gelişmiş uygarlıklar, insanlığı peşinden sürükleyerek diğerlerine
öncülük ederler. Gelişim sürecini tamamlayarak, artan gereksinimlere artık karşılık
vermeyip sahip olduğu ilüzyonu yitirmiş olan her uygarlık bu kez kendi
kendini tekrar etmek durumunda kalır. Dünyanın geri kalan kısmını peşinden
sürükleyen günümüz modern toplumlarının geldikleri son noktanın da böylesi bir
tekrardan ibaret olduğu yavaş yavaş anlaşılmaya başlanmaktadır.
Ancak modern toplumlar gelişmenin ve ilerlemenin son sürat devam ettiği yanılgısını yaratmak adına, kendinden önceki toplumların inanç sistemleri benzeri araçları kullanmaları gibi sahip oldukları teknolojiden faydalanmaktadırlar. Bu algının yaratılması için öncellikle hayatın düzenlenmiş ve belirlenmiş bir yolda yürümesini sağlayacak disipline edici uygulamalara başvurmaktadırlar.
Ancak modern toplumlar gelişmenin ve ilerlemenin son sürat devam ettiği yanılgısını yaratmak adına, kendinden önceki toplumların inanç sistemleri benzeri araçları kullanmaları gibi sahip oldukları teknolojiden faydalanmaktadırlar. Bu algının yaratılması için öncellikle hayatın düzenlenmiş ve belirlenmiş bir yolda yürümesini sağlayacak disipline edici uygulamalara başvurmaktadırlar.